İnsan Faktörü

Dijital Dönüşümde “İnsan Faktörü”

Blog // // Qualist

Dijital Dönüşümde “İnsan Faktörü”

İster dijitalleşme aşamalarında ilerlemiş olsun, ister ilk kez şirket içerisinde çalışmalar söz konusu olsun; her DİJİTAL DÖNÜŞÜM projesi köklü bir değişim projesidir. Verimlilik ve kazanç artışı hedefleyen bu değişim pek çok alanı etkileyebilir. Günlük iş akışlarından süreçler arası ilişkiye, şirket kültüründen iç iletişime kadar, iyileştirme ve uyarlama gerektiren çok sayıda noktayla ilgilenmek gerekecektir.

İşte DİJİTAL DÖNÜŞÜM projelerindeki insan faktörü bu noktada karşımıza çıkmaktadır. Hayatın her alanında olduğu gibi, iş hayatındaki bu tip bir değişim de insanları huzursuz edebilir. Alışılmış düzenin değişmesi, kısa süre sonra daha iyi sonuçlar elde edilecek olsa bile, üst yönetimden çalışanlara kadar şirket içindeki herkeste farklı seviyelerde endişe yaratabilir.

Kaynak: Qualist Technology Linkedin anketi Nisan 2021


Nisan ayında Linkedin üzerinden gerçekleştirdiğimiz anket sonuçlarına bakacak olursa, karar verici tarafından “Personel Direnci” aşılması en zor olan konu olarak tanımlanmış.

“Değişime direnç” olarak adlandırabileceğimiz bu olgu, bireylerin psikolojik tepkisi olduğu kadar topluluğun kendi içinde yarattığı davranış kodları, iç dinamikler, iletişim dengeleri vb. sosyal kalıplardan da kaynaklanabilir. Bu direnci aşabilmek ve sağlıklı bir değişim sürecine evrilmesini sağlayabilmek için üç temel bileşenin bir arada hayata geçmesi gerekir:

  1. Üst Yönetim İradesi
  2. Çalışanların Sürece Dâhil Edilmesi
  3. Sistematik Proje Yönetimi

Başarılı DİJİTAL DÖNÜŞÜM Projesinin Olmazsa Olmazları

Yukarıda değindiğimiz bileşenlerden ilki olan “üst yönetim iradesi” DİJİTAL DÖNÜŞÜM projesinin üst yönetim tarafından sahiplenilmesini ve doğru hedeflerin/çıktıların tespit edilmesini gerektirir. Çalışanların değişime ayak uydurması, bu konuda teşvik edilmesi ve söz konusu olabilecek endişelerinin ortadan kaldırılması yönetimin etkin rol oynaması gereken alanlardır.

Burada bir zorlama ya da yaptırım uygulamaktansa, süreci çalışanlara iyi anlatmak ve onların katılımının önemini vurgulamak doğru olacaktır. Unutmamak gerekir ki, hiçbir proje veya teknolojik unsur insan faktörü göz ardı edilerek başarılı sonuç veremez. Yapılacak çalışmaların ve yatırımların istenen hedeflere götürebilmesi ancak ve ancak onu kullanacak kişilerin doğru uygulamalarıyla mümkündür.

Tam bu noktada çalışanların sürece dâhil edilmesi aşaması devreye girmektedir. DİJİTAL DÖNÜŞÜM çalışmalarının en başından itibaren çözümün şirkete uyarlanmasına kadar her aşamada çalışanları dinlemek, ihtiyaç ve önceliklerini anlamak çok önemlidir.

Çalışanların sürecin her aşamasında verdikleri geri bildirimler hassasiyetle kayıt altına alınmalı, raporlanmalı ve mutlaka dijital olarak arşivlenmelidir. Projenin anatomisi ve bir anlamda şirketin kolektif hafızası bu çalışmalarla ortaya çıkarılmaktadır. Değişime direncin aşılmasının da bu çalışmalar sırasında hızlanır. İnsanlar kendilerini gerçekten sürecin bir parçası olarak hissettiklerinde, fikirlerinin dikkate alındığını gördüklerinde hem katkı verme istekleri artar hem de değişimi gerçekleştirmek için sahici bir istek duyarlar.

Günün sonunda, dijital dönüşümün ve onu besleyen tüm teknolojik araçların insan unsuru hesaba katılmazsa anlamını yitireceğini ve Dijitalleşme projelerinin en başından bu yaklaşımla yönetilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.